ben
Gloria Jean's de uzun çekim americano kahve içmeyi çok severim.
çok severim
şuan da
Sammy çekirdeği üzerine javascript ile plugin yapısı.
yapıyorum
en son
turkcell - gncplay, kartaca çatısı altında çalışmak yorucu ve zevkliydi.
yaptım

Keskin kavşaklardan dönerken türkiye, soramadı medya; doğru ne yanlış ne ? ve bunu soranlara ne olacak ? http://bit.ly/12btD3c

Sen yaz… Her nasıl istiyorsan öyle yaz…

Emrah TOY

Tarih : 25-03-2011
Kategori : Kişisel

3

Yorum

@Jeaquares ( Kendisi değil )

Bir kız var. ( @Jeaquares ). Aslında bu kız/kadın/insan bir kızda gördüğüm bir çok kız/kadın/yaşam’dan mamül.

Yaşadığımı ve bir parçadan ibaret olduğunu kavrayabildiğim anları o çok daha net iredeleyebiliyor. Tarifi zor.

Benim yaşadığım dönemlere sığıştırılmış olduğunu hayal meyal kavrayabildiğim onca hayat parçasını bir çırpıda yazabiliyor, gözlemleyebiliyor. Empati ve sempati yeteneği müthiş. Onu uyuşturan ve bu özelliğini baki kılan ise sempatinin bir nimeti/cezası. Yaşarsın hissedersin ancak gerçek anlamda tezahür etmez. Kalbin parçalanır hatta bıçağın tenine değini hissederek, ışığın üzerinde nasıl yansıdığını görerek, her anını kesik kesik gözlerinin önüne getirerek kesildiğini bilirsin, üstelik sen daha canlıyken. Ama bir yandan atmaya devam eder bedenindeki kalp onu da bilirsin. Sonsuza kadar yaşamak, geleceği bilmek gibi bir durum.

Biliyorum onun umrunda değil. Hatta müthiş, güzel, beceri dediğim herşeyin üzerine sıçmak isteyebilir.

1 yaşama her insanda başka bir yaşam sığdırmam gibi, o kendi hayatında her köşe başında bir hayat yaşıyor. Son köşeyi döndüğünde gerçeğin sonsuz köşesi olan/hiç köşesi olmayan bir hayat’dan ibaret olduğunu betimliyor. Biraz şizofrenik biraz aşırı doğrucu. Her acıda bir umut sokuşturuluyor sanki yüreğine ben ise her acıdan bir umut doğacağını zaten biliyorum her nedense. Ancak tartışmak istiyorum. Bu öğrenilmiş deneyim midir ? yoksa Orası dediğim yerden gelen/kalan o hisse dair aldanmanın gerçek olduğuna dair vicdanımın koyduğu kanı mıdır şüphe izi bırakan ?

Sen yaz… Ne olur yaz…

Yaz dedim “ona”, sonra farkettim ki ne çok yaz demişim o gibilere. Tek yazmayan ben olmalıymışım gibi. Oysa yazıyorum ancak beceremiyorum. Bu yazıyı da bu yüzden yazıyorum. Yazabilmene hayranım/bayılıyorum dilersen üzerine sıçabilirsin. Hissetmişsindir mutlaka sıçmanın yada yok saymanın acizliğini ve beceriksizliğini, sonra yine kalbine sokuşturulan umut parçasını, bunun için üzgünüm ancak zamanı geldiğinde tüm isyanını görülmemiş gücüyle kusacak olan mağrur bir üzüntü ile.

Sen yaz… Ne olur yaz… Bu sanki bir biçimde çok önemli. Sadece şuan anlatamıyorum sebebini kanıtlayamıyorum önemini. Ama yazmalısın ! Sana “lütfen” demek istiyorum ancak son dönem içerisinde kaldığım, 2 kişiden birinin baktığı anda beni aciz gördüğü, 3ncü gözün bakışıyla bambaşka görünen olaylardan dolayı lütfen diyemiyorum. Zira lütfen kelimesinde sezdiklerime sebep olmandan korkarım.

bitsin bu yazı. Sen yaz… Her nasıl istiyorsan öyle yaz…

Jeaquares‘e ithafen.

Jeaquares’e istanbulu anlatmak.

Emrah TOY

Tarih : 15-03-2011
Kategori : Kişisel

0

Yorum

Nasıl oldu bilmem.

Jeaquares’e istanbul cinsel eğilimlere değmeden koklayabileceğin tek kadın istanbul dedim. Dedim de sonra şöyle oldu, tarif etmek gerekti. İşte o tarif ( şok şok şok ! yok şok ne şok bok ! )

şöyle düşün karanlık bir yer zemin var mı yok mu bilmiyorsun, gerçek mi tartışılır bir yer. Her yanından üzerine eğilen devasa bir şey hissediyorsun, boğucu kasvetli ve kederli belki dertli bile, bu yüzden üzerine bunca etkisi.. Ama bir yerde çeliyor arzu noktanı kaçamamanın hazzıyla keşif çalışması beri yandan bir mayın tarlası tekinsiz ve ayaklarınla her yanını yoklatan… O sırada bir kahkaha duyarsın ya yarı alaycı yarı seninle alakası olmayan şehvetcengiz ve otuzikisi bir mısra beyaz dişlere haiz.. “Aklımda kalmayacak” diye korkarsın o kahkaha velakin kaybolur gider.. Sonra kaparsın gözlerini geriye kalmıştır bir koku.. Sanki güneş doğumu belki batımı bağlar kendini sana, sen güneşle birlikte çıkıpta düşene kadar sarar seni zehirler bir huzurla.. bir yerde açılır gözlerin kayıp hisserle kaypsındır sende, ne zaman o kokuyu duysan hatırlarsın tüm bunları.. neydi o diye eşsiz bir merak cezbeder seni, kokunun gizeminde bu parfüm 7 tepe dolandırır der, sen adına İstanbul dersin 🙂

PussyCat Dolls – hush hush ( Türkçe sözleri )

Emrah TOY

Tarih : 15-03-2011
Kategori : Kişisel

0

Yorum

keep_quiet_by_firemisha

Hush Hush

I never needed you to be strong
asla güçlü olmak için sana ihtiyacım olmadı

I never needed you for pointin’ out my wrongs
asla hatalarımı vurgulamana ihtiyacım olmadı

I never needed pain , I never needed strain
acıya asla ihtiyacım olmadı,asla incinmeye ihtiyacım olmadı

My love for you was strong enough,, you shoul’ve known
sana aşkım yeterince güçlüydü,bunu bilmeliydin

I never needed you for judgement
asla yargılama için sana ihtiyacım olmadı

I never needed you to question what i spent
ne harcadığımı sormana asla ihtiyacım olmadı

I never asked for help, I take care of myself,
asla yardım istemedim.ben kendime dikkat ederim(bakarım)
I don’t know why you think you got a hold on me.
neden sana bağımlı olduğumu düşündüğünü bilmiyorum

And it’s a little late for the conversations
ve konuşmalar için biraz geç

There isn’t anything for you to say
senin söyleyecek birşeyin yok

And my eyes hurt , Hands shiver , so look at me
Ve gözlerim acıyor.ellerim titriyor.yani bana bak
And Listen to me because
ve beni dinle çünkü

I don’t want to
Stay another minute
başka bir dakika daha kalmak istemiyorum
I don’t want you
To say a single word
bir kelime bile etmeni istemiyorum

Hush Hush ,Hush Hush
sessiz ol(sus),sessiz ol(sus)

There is no other way
I get the final say
Because

Başka yol yok
Son sözü söylüyorum
çünkü

I don’t want to
Do this any longer
bunu bir daha yapmak istemiyorum
I don’t want you
seni istemiyorum
There’s nothing left to say
geride söyleyecek birşey kalmadı

Hush Hush, Hush Hush
sessiz ol(sus),sessiz ol(sus)
I’ve already spoken
ben zaten konuştum
Our love is broken
aşkımız bitti
Baby Hush Hush
sessizlik bebeğim

I never needed your corrections
On everything from how i act to what i say
asla ne söyleyeceğimi nasıl davranacağımdan herşeyde senin doğrularına ihtiyacım olmadı
i never needed words, i never needed hurt,
asla kelimelere ihtiyacım olmadı,asla incinmeye ihtiyacım olmadı
i never needed you to be there everyday
asla hergün burada olmana ihtiyacım olmadı
I’m sorry for the way i let go
Of everything i wanted when you came along
sen geldiğinde istedeğim herşeyin gitmesine izin verdiğim yol içiçn üzgünüm
But i am never beaten, broken, not defeated
ama asla yenilmem,kırılmam,mağlup olmam
I know next to you is not where i belong
senin yanının ait olmadığım yer olduğunu biliyorum

And it’s a little late for explanations
ve açıklamalar için biraz geç
There isn’t anything that you can do
yapabileceğin hiçbirşey yok
And my eyes hurt, hands shiver,
ve gözlerim acıypr,ellerim titriyor
so you will listen when i say baby
yani ben söylerken dinleyeceksin bebeğim

I don’t want to
Stay another minute
başka bir dakika daha kalmak istemiyorum
I don’t want you
To say a single word
bir kelime bile söylemeni istemiyorum

Hush Hush ,Hush Hush
sessiz ol(sus),sessiz ol(sus)
There is no other way
I get the final say
Because

Başka yol yok
Son sözü söylüyorum
çünkü

I don’t want to
Do this any longer
bunu bir daha yapmak istemiyorum
I don’t want you
seni istemiyorum
There’s nothing left to say
geride söyleyecek hiçbirşey kalmadı

Hush Hush, Hush Hush
sessiz ol(sus),sessiz ol(sus)
I’ve already spoken
ben zaten konuştum
Our love is broken
aşkımız bitti
Baby Hush Hush
bebeğim sessiz ol,sus

No more words
daha fazla kelime yok
No more lies
daha fazla yalan yok
No more crying ooh ooh
daha fazla ağlamak yok
No more pain
daha fazla acı yok
No more hurt
daha fazla incinme yok
No more tryin’ Oh Oh Yeah
daha fazla denem yok
Because,çünkü

I don’t want to
Stay another minute
başka bir dakika daha kalmak istemiyorum
I don’t want you
To say a single word
senin yanlız bir kelime söylemeni istemiyorum

Hush Hush ,Hush Hush
sessiz ol(sus),sessiz ol
There is no other way
I get the final say
Because

Başka yol yok
Son sözü söylüyorum
çünkü

I don’t want to
Do this any longer
bunu bir daha yapmak istemiyorum
I don’t want you
seni istemiyorum
There’s nothing left to say
geride söyleyecek hiçbirşey yok

Hush Hush, Hush Hush
sessiz ol(sessizlik),sessiz ol
I’ve already spoken
ben çoktan konuştum
Our love is broken
aşkımız bitti
Baby Hush Hush
bebeğim sessiz ol

yeah oh !
Ah evet!
Hush hush ,Hush hush
sessizlik,sessizlik
I’ve already spoken
ben çoktan konuştum
our love is broken baby
askımız bitti bebegim

çeviri=mai-siyah ( Çok teşekkür ederim )

Beğendiğim şeyler ve bana alabileceğiniz hediyeler :)

Emrah TOY

Tarih : 14-03-2011
Kategori : Kişisel

0

Yorum

Generated by Facebook Photo Fetcher 2


Hem size bir fikir olsun hemde yani galeri sistemimi denemiş olayım :).

Facebook gallery fetcher, fancybox ve kendi temamın marifetidir.

Etiketler :

les passants – Geçenler ( Türkçe sözleri )

Emrah TOY

Tarih : 13-03-2011
Kategori : Güncel Yazılar, Kişisel

2

Yorum

ZAZ

ZAZ - Les passant

Geçenler

Geçenler, geçenler…
Zamanımı düşünceli hallerini izleyerek geçiriyorum.
Yaralı vücutları ve korkak adımları…
Ne yaparlarsa yapsınlar, geçmişleri adımları boyunca uzanıyor…

Ben şüpheliyim.. (Peter) Pan’ın oyununu çözmeye çalışıyor gibi.
Yüzleri, maskeli hepsi… İğreniyorum
Bu rol bu aralar yaygın.

(nakarat x2)
Geçenler, geçenler.. Geçecekler.
En son gelen, kalacak.

Çocuk ama kutluyor;
Gerçek şu ki; etkisi, gerçekleri olduğu gibi anlamasına müsade etmiyor
Gerçek şu ki düşünmeyi bırakamıyor…

Sonbahar oldu bile, daha dün yazdı mevsim
Zaman şaşırtıyor beni, gittikçe hızlanıyor
Yaşımın rakamları beni bu ideal mevsime getiriyor

(nakarat x2)
Her ay bir az daha,
Farklı döngülerde, komik bu karmaşa!
Beni zamana sür
Halden hale… Kararsızım. Pes olanlara!

Dengeye koştuğum şu günlerde,
İnsanların her kararı,
Bana yön veriyor…
Şu değiştirmem gereken şeyler, beni özgürlüğümden alıkoyuyor

Sesler özgür ve kendini ortaya koyuyor
Dünyanın vitrininde harekete koyuluyor
Vücutlar ahenkle dans ediyor
Kayanlar, sallananlar, birleşenler ve kontrolsüzler birbirini değiştiriyor.

İfadeye karşı koştuğum şu günlerde
Hissettiğim her duygu
Beni söylenmemiş şeyleri söylemeye itiyor…
Ve gelmesi gereken şu uyuyan hayatlarımıza, sadece adalet..