Emrah TOY

Tarih : 25-11-2011
Kategori : Güncel Yazılar, Kişisel

0

Yorum

Dell inspiron 6000 beyaz gri mutevazi bir diz üstü bilgisayarım var. Son istanbul dönüşü artık bu emektarı kenara koyma vakti geldi dedim kendi kendime, pek çok zaman iş için dahi performansı yetmez oldu. Acer TimelineX 3820TG model bir diz üstü aldım. Eskisinden nisbeten farklı bir model en az 3 kat daha performanslı işlemcisi 20 kat daha güçlü ekran kartı mevcut ve 10 kat daha uzun pil ömrü sağlıyor. Üstelik Dell ile kıyaslandığında yarısı ağırlığında. Fiyatıyla kıyaslandığında çok karlı bir alışveriş yaptığım kesin.

Gel gör ki bir türlü Dell diz üstü bilgisayarım Darwin’i bırakamıyorum ( evet bir adı var ). Darwin bana bir iş munasebetiyle alınan ve sonrasında alacak karşılığı tarafıma bırakılan bir mucize. Diz üstü bilgisayarların genel doğası böylemidir bilemiyorum ancak inanılmaz bir bağımlılık ve aşk beslediğimi çok geç öğrenmiş oldum. Öyle ki hala işlerimin çoğunun onunla yapıyorum, üstelik anneme "artık bu diz üstü bilgisayar senin" demiş olmama rağmen :). Yinede artık yavaş yavaş geçiş yapmak gerektiğinden Darwin’i evde bırakıyorum iş yerinde ise Einstein ( evet onun da bir adı var ) 22 inch HP monitöre ve klavye mouse ikilisiyle bağlı bir halde günlük tüm işlerimi halletmeye gayret ediyor.

Benzer bir durumu Einstein ile yaşamayacağımı görüyorum üstelik tüm mobilite yeteneklerine rağmen. Yinede tablet bilgisayarlar konusunda emin değilim. Belkide bir sonraki aşkım ve bağımlılığım tablet bilgisayarım olacak, göreceğiz.

Yıllardır doğru düzgün kitap okumuşluğum yok. Bu açığı okuduğum teknik dökümantasyon ve bloglar ile kapatabildiğimi söyleyemem. Twetleri hiç saymıyorum bile. Bilgisayarıma sürekli kaydettiğim elektronik kitaplar şimdiden yıllık okuma hacmimi aşmış bile yanısıra bir kaç küçük eklenti aracılığıyla pdf formatında elektronik kitap haline getirdiğim blog serileri cabası.

Bu medyaları diz üstü bilgisayar yada lcd ekran üzerinden okuyamadığım kesin bu süretle kendime bir elektronik kitap okuyucu yahut tablet bilgisayar almaya niyetliyim. Elektronik kitap okuyucusuydu Table bilgisayardı derken farkettim ki bir türlü satın alamıyorum çünkü mobilite benim için artık bütünleşmiş bir kavram olmuş çıkmış. Üstelik mobilitenin "m" sinden faydalanmadığım halde.

Eğer alacaksam düzgün mp3 hatta flaac çalsın istiyorum. Grafik arabirimi yağ gibi akmalı, ekran çözünürlülüğü okumaya ve pdf dökümanlardaki görsel içeriği göstermeye yeterli olmalı. İnternet operasyonlarında diz üstü bilgisayarımı aratmasın istiyorum. Biliyorum ben bir yerde ayarı kaçırıyorum. Sadece kitap / içerik okumak için sahip olmaya çalıştığım aletten neredeyse kendi kendine işimi yapsın beklentisine sahip biriyim. Galiba bu konuda en büyük suç pdf dökümanlarının ihtiyaç duyduğu performansta gizli. zira bu dökümanların düzgün ve akıcı halde görüntülenmesi tablet bilgisayarlar için bile hala eziyet verici. Bu bilgiden yola çıkarak arzu ettiğim işleri yerine getiren tablet bilgisayar zaten pdf dökümanları görüntüler yada pdf dökümanları görüntüleyebilen tablet bilgisayar zaten bu işleri yapabilir diye düşünüyor olabilirim.

Her ikiside doğru !

Kıssadan hisse eğer elinize geçerse bana tablet bilgisayar hediye edin olmadı bir tablet bilgisayar satın alın taksitlerini zorla bana ödettirin. Her türlüsüne razıyım. Yoksa ben bu gidişle kitap okuyamayacağım.


Bu blogu sevdinse yazacağım diğer yazıları kaçırmamak için RSS aboneliği yapabilir yada Twitter üzerinden takip edebilirsin. Yazılarımı facebook’da paylaşabilir ve arkadaşlarına önerebilirsin.

Sende de ki;