Emrah TOY

Tarih : 20-11-2011
Kategori : Güncel Yazılar, Teknoloji Danışmanı

0

Yorum

 

Türkiye son dönemde internet ve internet hızları konusunda gayet iyi ilerleme kaydetti. Reklamlarda 1000Mbs hızlarda dsl hizmetleri reklamları boy gösteriyor. Şarkılar bir tıkta iniyor, filmler 30 saniyede bilgisayarınızdaki yerini alıyor. Elbette bu sadece reklamlarda bu şekilde işliyor.

İşyerimizde 1 adet 8Mbit’e (!) kadar hız sağlayan dsl bağlantısı kullanıyoruz. Genel olarak çalışanlarımızın ihtiyaçlarını görüyor ancak bu ihtiyaç sadece müzik dinelemek, sosyal ağlarda gezinmek ve mail alışverişinde bulunmaktan ibaret.

Asıl problem orta ölçekli şirketlerin internet ihtiyaçları söz konusu olunca ortaya çıkıyor. Söz konusu problem download/upload oranının büyüklüğünden kaynaklanıyor.

Şirketimiz bu yıllar içerisinde büyüme gösterdi ve aynı büyüme oranını aslında sektörümüzdede görmek mümkün. Öyleki bu büyüme oranını dosya boyutlarındaki büyümede de görmek mümkün. Eskiden ortalama 5-6 MB lık dosyalar ile baskılarımızı alabiliyorken bugün 100-250 MB lık dosyalarla baskı alıyoruz. Bunda en büyük etken artık teknolojinin yüksek çözünürlüklü ve büyük ölçekli baskılara izin veriyor olması. Eminim pek çok grafik ajansının ortak problemi bu dosyaları uzak baskı merkezlerine göndermek haline gelmiştir. Özellikle 1 yada 1den fazla büyük şirketin tüm reklam-danışmanlık-tasarım-baskı işlerini görüyorsanız. Hemen hemen her işin acil etiketiyle gönderildiğini, revizyonların ani ve sayıca çok olduğunu. Gerektiğinde baskının durdurulup yeni versiyonla tekrar başlatıldığını biliyorsunuzdur.

Eskiden 5-6MB dosyalarla baskı işlerimizi görürken artık bu iş için 150-250MB dosyalar kullanılıyor. Bu büyüklükteki dosyaların sürekli transferi varolan internet bağlantıları ile ya mümkün değil yada şirket içerisindeki iş üretim performansını dar boğaza sokuyor.

Bu revizyonlar sırasında bu dosyalar karşılıklı gönderilip alınıyor tekrar baskı merkezine gönderiliyor dolayısıyla hatrı sayılır bir veri alışverişi gerçekleşiyor. En azından gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Bu alışverişi kontrol altında tutmak ve kolaylaştırabilmek için FTP bazlı bir yerleşik server yapısı kullanıyoruz. Her firmanın bir ftp hesabı var ve biz kendilerine ulaşmalarını istediğimiz dosyalar için link gönderiyoruz, firmalar hesaplarına kullanıcı adı ve şifre ile girerek ilgili dosyalara ulaşabiliyor, gerekirse değişiklik yapıp tekrar yerine koyabiliyor. Eziyetin nerede olduğunu sezdiğinize eminim !

1Mbit bağlantı ile 250MB dosyaların transferini gerçekleştirmek kulağa nasıl geliyor ? Biz buna eziyet diyoruz.

1Mbit upload sınırı bizi deli etmekten öteye gitmiyor. Hali hazırda DSL çözümlerinin mantıklı fiyat oranında olanlarının hemen hepsi “Ev kullanıcısı” için tasarlanmış ve hazırlanmış. Bir yere dosya yüklemeniz saatler alıyor düşünün bunun bir değil birden fazla dosya olduğunu. Aynı anda birilerinin yerleşik sunucunuzdan veri almaya çalıştığını.

Fiber bir alternatif gibi görünsede aslında bir çözüm sunmuyor.

Fiber alternatifi hepimizin aklına gelmiştir. Ancak kısa bir araştırmadan sonra TTNET’in hiçbir paketinde 1Mbit den daha fazla upload imkanı vermediğini gördük ve yönümüzü Turkcell – Superonline ortaklığına çevirdik. 5Mbit upload imkanı ile gözlerimizi yaşa boğan bu ikili malesef bulunduğumuz yere servis vermiyor hatta biraz sıkıştırırsanız firmaları öncelik listelerinde tutmadıklarını daha çok sitelere ve toplu ev kullanıcılarını hedeflediklerini bu yüzden yardımcı olamayacaklarını söylüyorlar. KabloNET UyduNET’in zaten esamesi okunmuyor açıkcası.

Kurumsal internet/hizmet adı altında kiralanan çözümlerin bedeli orta ölçekli firmaların aylık cirolarından bile yüksek.

Kurumsal çözümlere başvur diyorsanız şunu dinleyin;

Kimileri telefonda size holding sahibi gibi kimileri ise size kapının dışındaki köpek muamelesi yaparken sözünü ettikleri fiyatları duyan siz kelimelerin kifayetsiz kalacağı anlar yaşarsınız ve muhtemelen dudaklarınız ısırılmaktan kanamıştır. Kurumsal hizmet adı altında sunulan çözümler işte böyle hissettiriyor.

Daha fazla uzatmak istemiyor ve keşke söz konusu hizmetleri sunan firmaların bu konuda mantıklı yaklaşımları olsaydı ve pazardaki bu boşluğu görebilselerdi diye içimden geçiriyorum hatta içimden geçirmekle kalmayıp satırlara döküyorum. Olurda bir gün denk gelirler diyerek.

Bu yazıyı yazmadan önce yaptığım araştırmalar;

3G ile bağlantı, Wifi hot spot yaratarak sorunu aşma, Fiber opsiyonları, X-DSL çözümleri, Datacenter hat kiralama ve dönemlik replikasyon vs..


Bu blogu sevdinse yazacağım diğer yazıları kaçırmamak için RSS aboneliği yapabilir yada Twitter üzerinden takip edebilirsin. Yazılarımı facebook’da paylaşabilir ve arkadaşlarına önerebilirsin.

Sende de ki;